KEMİAD Başkanı Rıza Sönmez, emlak rayiç bedellerinin artışının iş dünyası ve turizm sektörünü olumsuz etkilediğini belirtti. Vergi yükünün yükselmesi maliyetleri artırıyor, toplumsal adalet tartışmalarını canlandırıyor.
KEMİAD’TAN RAYİÇ BEDEL ARTIŞLARINA TEPKİ:
“İş dünyası ve turizm sektörü bu yükü taşıyamaz”
Kemer İş İnsanları Derneği (KEMİAD) Başkanı Rıza Sönmez, son dönemde emlak rayiç bedellerinde yaşanan olağanüstü artışların hem iş dünyasını hem de turizm sektörünü derinden etkileyeceğine dikkat çekti.
“Vergi yükü katlanarak arttı”
Başkan Sönmez, rayiç bedellerdeki hızlı artışların yalnızca emlak vergisini değil; değerli konut vergisi, tapu harçları, veraset ve intikal vergilerini de doğrudan yükselttiğini belirterek şunları söyledi: “Bugün mülk sahiplerinin karşılaşacağı rakamlar bütçeleri zorlayacak seviyelere ulaşmıştır. Vergi yükünün bu denli hızlı artması, öngörülebilirlik ilkesine aykırıdır. Vergi adaleti, toplumun vergiye olan güveninin temelidir.”
“Turizmde maliyet baskısı artacak”
Sönmez, artışların kira piyasası üzerinden turizm sektörüne de yansıyacağını vurguladı: “Ev sahipleri üzerindeki yükü kiracılara aktaracaktır. Bu durum yalnızca konut kiracılarını değil, otel, restoran, kafe, mağaza gibi turizm işletmelerini de doğrudan etkileyecektir. Antalya ve Kemer’de artan maliyetler, turistlere sunulan hizmetlerin fiyatlarına da yansıyacak; bu da bölgenin uluslararası rekabet gücünü zayıflatacaktır.”
“Toplumsal ve ekonomik risk büyüyor”
Rıza Sönmez, rayiç bedel artışlarının yalnızca ekonomik değil, sosyal sonuçlar da doğurabileceğini ifade ederek şunları kaydetti: “Bu uygulama halkın gözünde ‘ikinci bir servet vergisi’ algısı yaratabilir. Toplumsal adalet tartışmaları derinleşebilir, sosyal huzursuzluklara zemin hazırlanabilir. Ayrıca yabancı yatırımcı açısından Antalya’nın cazibesi azalabilir. Turizm ve gayrimenkul yatırımlarında durağanlık tehlikesi vardır.”
Çözüm önerileri
KEMİAD Başkanı Sönmez, rayiç bedel artışlarının kademeli ve sektör odaklı yapılması gerektiğini belirterek şu önerileri sundu:
Kademeli geçiş: Ani ve yüksek artış yerine makul oranlarla kademeli düzenleme yapılmalı.
Çifte vergilendirme olmamalı: Aynı mülke hem emlak vergisi hem değerli konut vergisi uygulanmamalı.
Turizm etkisi analizi: Rayiç bedel artışlarının bölgedeki turizm ve hizmet sektörüne yansımaları mutlaka hesaplanmalı.
Diyalog ve ortak akıl: Kamu otoritesi ile iş dünyası temsilcileri ve turizm sektörü paydaşları bir araya gelerek çözüm üretilmeli.
“Yatırım gücü ve turizm cazibesi zayıflar”
Açıklamasını sürdüren Sönmez, şu ifadeleri kullandı: “Vergi yükündeki ani sıçramalar iş dünyasının yatırım kapasitesini, turizm sektörünün rekabet gücünü zayıflatır. Kemer ve Antalya gibi turizmde marka olmuş bir bölgenin sürdürülebilir büyümesi bu koşullarda risk altına girer.”