1900'lü yılların başında bir evde kaç düğme vardı? Eğer elektrik bağlanmışsa belki her
odada bir tane, o kadar. Bugün ise evimizdeki elektrikli ev aletlerini, elektronik eşyayı,
bilgisayarımızı, cep telefonumuzu ve buna bir de otomobiliniz varsa düşünelim bakalım, kaç
düğmeyle muhatabız? Sayması bile güç. Kaldı ki her geçen gün yeni buluşlarla birlikte bu
düğmelerin sayısı daha da artıyor. Ve her bir düğmenin ne işe yaradığını aklımızda tutmak
zorunda kalıyoruz. Sonuç olarak, her birinin işlevini ezberlemek için çaba harcamak,
beynimizi bu amaçla çalıştırmak, belleğimizi doldurmak zorundayız.
Elektronik posta, üye olduğunuz herhangi bir internet sitesi, internet bankacılığı, e-devlet,
bilgisayar açılış parolası, sahip olduğumuz banka kartları… Sahi günlük hayatta kaç şifreyi
ezberde tutmak ve kullanmak zorundayız? Bunları akılda tutma çabası insanları nasıl
etkiliyor? Bu konuda bilimsel çalışmalar yapılmalı diye düşünüyorum.
Peki, internette bir işlem yaparken, birkaç dakikalık gecikme yaşandığında, kızmamıza ne
demeli? İnternet ağır olduğu için bankacılık işleminiz birkaç dakika gecikti diyelim! Üç
dakika, bilemediniz beş dakika. Eskiden, şubeye git, sıra bekle, işlemi yaptır derken iki üç
saat süren işlem, beş dakika gecikti diye küplere binmek ne derece mantıklı? Yoksa internet
hızı bizleri biraz sabırsız mı yaptı? Sonuç itibarıyla bu hız ne kadar dostumuz?
Sosyal mecrada bir resim paylaştınız ve iki dakika boyunca beğeni gelmedi diyelim.
Resmi hemen kaldırmayı mı düşündünüz? Yoksa tesadüfen o sırada insanların görmemiş
olabileceğini mi aklınızdan geçirdiniz? Paylaşımdan kısa süre sonra silmeyi düşündüyseniz
şayet, durum vahimdir derim!
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Süleyman TURAN
DÜĞMELER,ŞİFRELER,İNTERNET VE SABIRSIZLIK.
Düğmeler, Şifreler, İnternet ve Sabırsızlık.
1900'lü yılların başında bir evde kaç düğme vardı? Eğer elektrik bağlanmışsa belki her
odada bir tane, o kadar. Bugün ise evimizdeki elektrikli ev aletlerini, elektronik eşyayı,
bilgisayarımızı, cep telefonumuzu ve buna bir de otomobiliniz varsa düşünelim bakalım, kaç
düğmeyle muhatabız? Sayması bile güç. Kaldı ki her geçen gün yeni buluşlarla birlikte bu
düğmelerin sayısı daha da artıyor. Ve her bir düğmenin ne işe yaradığını aklımızda tutmak
zorunda kalıyoruz. Sonuç olarak, her birinin işlevini ezberlemek için çaba harcamak,
beynimizi bu amaçla çalıştırmak, belleğimizi doldurmak zorundayız.
Elektronik posta, üye olduğunuz herhangi bir internet sitesi, internet bankacılığı, e-devlet,
bilgisayar açılış parolası, sahip olduğumuz banka kartları… Sahi günlük hayatta kaç şifreyi
ezberde tutmak ve kullanmak zorundayız? Bunları akılda tutma çabası insanları nasıl
etkiliyor? Bu konuda bilimsel çalışmalar yapılmalı diye düşünüyorum.
Peki, internette bir işlem yaparken, birkaç dakikalık gecikme yaşandığında, kızmamıza ne
demeli? İnternet ağır olduğu için bankacılık işleminiz birkaç dakika gecikti diyelim! Üç
dakika, bilemediniz beş dakika. Eskiden, şubeye git, sıra bekle, işlemi yaptır derken iki üç
saat süren işlem, beş dakika gecikti diye küplere binmek ne derece mantıklı? Yoksa internet
hızı bizleri biraz sabırsız mı yaptı? Sonuç itibarıyla bu hız ne kadar dostumuz?
Sosyal mecrada bir resim paylaştınız ve iki dakika boyunca beğeni gelmedi diyelim.
Resmi hemen kaldırmayı mı düşündünüz? Yoksa tesadüfen o sırada insanların görmemiş
olabileceğini mi aklınızdan geçirdiniz? Paylaşımdan kısa süre sonra silmeyi düşündüyseniz
şayet, durum vahimdir derim!