Bodrum'da kıyı işgallerine karşı yapılan eylemde, Özgür Kıyılar Hareketi 'Vakıflar, şirketler, oteller işgal ettikleri kıyılarımızı rant alanına çeviriyorlar' diyerek protesto etti. Kıyıların herkesin eşit ve serbest yararlanmasının önemine vurgu yapıldı. Ormanlık kıyı alanlarına otel yapılan ve kıyı işgallerine son verilmesi talep edildi.
Haber Giriş Tarihi: 28.05.2024 00:24
Haber Güncellenme Tarihi: 28.05.2024 00:24
Kaynak:
Haber Merkezi
yenikemer.com
Bodrum'da kıyı işgallerine karşı eylem yapıldı Özgür Kıyılar Hareketi, Bodrum'da yaşanan kıyı işgalini, "Vakıflar, şirketler, oteller işgal ettikleri kıyılarımızı rant alanına çeviriyorlar" diyerek protesto etti
Özgür Kıyılar Hareketi, Bodrum kıyı işgalinin yoğun yaşandığı otel, restoran işletmelerin, eğlence mekanlarının masa ve sandalyelerini suya değecek kadar yerleştirdikleri Kumbahçe'de basın açıklaması yaptı. 100 dolayında kişinin katıldığı eylemde sık sık "Denizler, nehirler sermaye değiller", "Kıyılar halkındır halkın olacak", "Kıyılar halkındır işgale son" sloganları atıldı.
Eylemde, Gümüşlük Forumu adına Nahide Yavuz, Emek Partisi adına Yüksel Okyay, MUÇEP adına Nihat Koyuncu, "Mis Gibi 1 Bodrum" adına Figen Çöloğlu, Türkiye İşçi Partisi adına İlknur Yorulmaz ve Bodrum Kent Konseyi adına bir kişi basın metnini bölümler halinde okudu. Basın metninde, 3 tarafı denizlerle çevrili ülkenin sahillerinin yandaş sermaye gruplarına peşkeş çekildiği ifade edilerek, "Vakıflar, şirketler, oteller işgal ettikleri kıyılarımızı rant alanına çeviriyorlar" denildi. Mevcut kanunlara göre, kıyıların herkesin eşit ve serbest olarak yararlanmasına açık olduğu ve "Kıyı sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir" denildiği hatırlatıldı.
TALAN PROJELERİ SATIŞA SUNULUYOR
Yurttaşların kıyıları ücretsiz kullanım hakkının engellendiği belirtilerek, "Yazın gelişiyle kıyı işgalleri artarak devam ediyor kumsalda iskele yapımı yasaklanmasına rağmen her gün farklı kıyıda, kumsalda iskele çakılmaya devam ediliyor. 'Size özel koy' reklamıyla talan projeleri satışa sunuluyor" denildi. Açıklamanın tamamı ise şöyle:
Gündoğan Çetili burnunda BESA inşaat tarafından yapılan Bo'viera projesinde denizin 32 dönüm doldurulduğu mahkeme tarafından tespit edilip, dolgunun kaldırılması kararı Belediyeler ve valilik tarafından uygulanmadığı için deniz dolgusu devam ediyor. Torba'dan Gölköy'e kişiye özel koylar ile ormanlar talan ediliyor. Cennet koyda binbir hukuksuzlukla Gökburun'da Cengiz holdingin doğa katliamı hızla ve artarak sürüyor. Turgutreis Ali Hoca burnunda Mavi Arya şantiyesi önünde kıyıda iskele yapımı yasadışı olarak devam ediyor. Aspat'da Anthaven projesinde yüzlerce yıllık azmak ortadan kaldırılarak yapılan tüm çalışmalar ile Anayasa ayaklar altına alınıyor.
ORMANLIK KIYI ALANLARINA OTELLER YAPILIYOR
Tüm bu işgaller ortadayken yandaş sermaye gruplarına, halkın eşit ve özgürce kullanımına açık olması gereken milyonlarca canlının yaşam alanları olan, ormanlık kıyı alanları otel yapımı için tahsis ediliyor. Kızılağaç'ta 35 milyon m2'nin üstünde orman ve zeytinlik vasfında kamu arazisi sözde otel yapımı için tahsise çıkıyor. Bu tahsisleri durdurun diyoruz. Beton turizmi ülke turizmine katkı değil ancak felaket getirir. Mavi turun can damarı koylar tek tek yok ediliyor. Deniz ekosisteminin yaşam kaynağı deniz çayırları bu projelerle hızla tüketiliyor. Vakıflar, şirketler, oteller işgal ettikleri kıyılarımızı rant alanına çeviriyorlar. Ecrimisil adı altında her yıl sürekli kiralamalar ile işgaller yasalaştırılarak bizzat devlet kurumları tarafından ücretli kullanıma açılıyor. Tüm bunlar yaşanırken Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı 'kıyılar halkındır, halk plajları açacağız' diyor, işgalci MUÇEV şirketinin kıyıları işleteceğini söylüyor. Plajlarımızın büyük bir kısmı işgal altındayken Turizm bakanlığı tarafından kıyılarımızın doğal yapısı bozularak sözde halk plajları yapılıyor.
Bu plajlar yazları halkın kullanım olanaklarının çok ötesindeyken kışları ise tamamen kapatılmaktadır. Bizler; Belediyelerden ve Turizm bakanlığından Halk plajları açmasını değil, Anayasal hakkımız olan tüm kıyılara eşit ve özgürce ulaşma hakkınızın önündeki engelleri kaldırmalarını istiyoruz. Artık yeter Anayasa ne diyorsa onu uygulayın. Anayasanın tarif ettiği kıyı kanunu uygulanıp, işgaller son buluncaya kadar kıyılarda olmaya, tüm canlıların yaşam hakkını savunmaya devam edeceğiz". Basın açıklaması sonrası işgal altındaki iki km'lik alanda yürüyüş gerçekleştirildi. Ardından yapılan forumda eylem değerlendirildi. 2 Haziran'da Bodrum Gündoğan'da eylem yapma, belediye meclis toplantısına katılma ve kıyı işgaline son verilecek uygulamanın alınması kararı alınarak eylem sona erdirildi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
BODRUM'DA HALK İŞGALLERE İSYAN ETTİ
Bodrum'da kıyı işgallerine karşı yapılan eylemde, Özgür Kıyılar Hareketi 'Vakıflar, şirketler, oteller işgal ettikleri kıyılarımızı rant alanına çeviriyorlar' diyerek protesto etti. Kıyıların herkesin eşit ve serbest yararlanmasının önemine vurgu yapıldı. Ormanlık kıyı alanlarına otel yapılan ve kıyı işgallerine son verilmesi talep edildi.
Bodrum'da kıyı işgallerine karşı eylem yapıldı Özgür Kıyılar Hareketi, Bodrum'da yaşanan kıyı işgalini, "Vakıflar, şirketler, oteller işgal ettikleri kıyılarımızı rant alanına çeviriyorlar" diyerek protesto etti
Özgür Kıyılar Hareketi, Bodrum kıyı işgalinin yoğun yaşandığı otel, restoran işletmelerin, eğlence mekanlarının masa ve sandalyelerini suya değecek kadar yerleştirdikleri Kumbahçe'de basın açıklaması yaptı. 100 dolayında kişinin katıldığı eylemde sık sık "Denizler, nehirler sermaye değiller", "Kıyılar halkındır halkın olacak", "Kıyılar halkındır işgale son" sloganları atıldı.
Eylemde, Gümüşlük Forumu adına Nahide Yavuz, Emek Partisi adına Yüksel Okyay, MUÇEP adına Nihat Koyuncu, "Mis Gibi 1 Bodrum" adına Figen Çöloğlu, Türkiye İşçi Partisi adına İlknur Yorulmaz ve Bodrum Kent Konseyi adına bir kişi basın metnini bölümler halinde okudu. Basın metninde, 3 tarafı denizlerle çevrili ülkenin sahillerinin yandaş sermaye gruplarına peşkeş çekildiği ifade edilerek, "Vakıflar, şirketler, oteller işgal ettikleri kıyılarımızı rant alanına çeviriyorlar" denildi. Mevcut kanunlara göre, kıyıların herkesin eşit ve serbest olarak yararlanmasına açık olduğu ve "Kıyı sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir" denildiği hatırlatıldı.
TALAN PROJELERİ SATIŞA SUNULUYOR
Yurttaşların kıyıları ücretsiz kullanım hakkının engellendiği belirtilerek, "Yazın gelişiyle kıyı işgalleri artarak devam ediyor kumsalda iskele yapımı yasaklanmasına rağmen her gün farklı kıyıda, kumsalda iskele çakılmaya devam ediliyor. 'Size özel koy' reklamıyla talan projeleri satışa sunuluyor" denildi. Açıklamanın tamamı ise şöyle:
Gündoğan Çetili burnunda BESA inşaat tarafından yapılan Bo'viera projesinde denizin 32 dönüm doldurulduğu mahkeme tarafından tespit edilip, dolgunun kaldırılması kararı Belediyeler ve valilik tarafından uygulanmadığı için deniz dolgusu devam ediyor. Torba'dan Gölköy'e kişiye özel koylar ile ormanlar talan ediliyor. Cennet koyda binbir hukuksuzlukla Gökburun'da Cengiz holdingin doğa katliamı hızla ve artarak sürüyor. Turgutreis Ali Hoca burnunda Mavi Arya şantiyesi önünde kıyıda iskele yapımı yasadışı olarak devam ediyor. Aspat'da Anthaven projesinde yüzlerce yıllık azmak ortadan kaldırılarak yapılan tüm çalışmalar ile Anayasa ayaklar altına alınıyor.
ORMANLIK KIYI ALANLARINA OTELLER YAPILIYOR
Tüm bu işgaller ortadayken yandaş sermaye gruplarına, halkın eşit ve özgürce kullanımına açık olması gereken milyonlarca canlının yaşam alanları olan, ormanlık kıyı alanları otel yapımı için tahsis ediliyor. Kızılağaç'ta 35 milyon m2'nin üstünde orman ve zeytinlik vasfında kamu arazisi sözde otel yapımı için tahsise çıkıyor. Bu tahsisleri durdurun diyoruz. Beton turizmi ülke turizmine katkı değil ancak felaket getirir. Mavi turun can damarı koylar tek tek yok ediliyor. Deniz ekosisteminin yaşam kaynağı deniz çayırları bu projelerle hızla tüketiliyor. Vakıflar, şirketler, oteller işgal ettikleri kıyılarımızı rant alanına çeviriyorlar. Ecrimisil adı altında her yıl sürekli kiralamalar ile işgaller yasalaştırılarak bizzat devlet kurumları tarafından ücretli kullanıma açılıyor. Tüm bunlar yaşanırken Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı 'kıyılar halkındır, halk plajları açacağız' diyor, işgalci MUÇEV şirketinin kıyıları işleteceğini söylüyor. Plajlarımızın büyük bir kısmı işgal altındayken Turizm bakanlığı tarafından kıyılarımızın doğal yapısı bozularak sözde halk plajları yapılıyor.
"KIYILARA ULAŞMAMIZIN ÖNÜNDEKİ ENGELLERİ KALDIRIN"
Bu plajlar yazları halkın kullanım olanaklarının çok ötesindeyken kışları ise tamamen kapatılmaktadır. Bizler; Belediyelerden ve Turizm bakanlığından Halk plajları açmasını değil, Anayasal hakkımız olan tüm kıyılara eşit ve özgürce ulaşma hakkınızın önündeki engelleri kaldırmalarını istiyoruz. Artık yeter Anayasa ne diyorsa onu uygulayın. Anayasanın tarif ettiği kıyı kanunu uygulanıp, işgaller son buluncaya kadar kıyılarda olmaya, tüm canlıların yaşam hakkını savunmaya devam edeceğiz". Basın açıklaması sonrası işgal altındaki iki km'lik alanda yürüyüş gerçekleştirildi. Ardından yapılan forumda eylem değerlendirildi. 2 Haziran'da Bodrum Gündoğan'da eylem yapma, belediye meclis toplantısına katılma ve kıyı işgaline son verilecek uygulamanın alınması kararı alınarak eylem sona erdirildi.
En Çok Okunan Haberler