Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Düzenleme

Yeni Kemer - Düzenleme haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Düzenleme haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

TURİZM AMAÇLI KİRALAMALAR İÇİN YENİ DÜZENLEME Haber

TURİZM AMAÇLI KİRALAMALAR İÇİN YENİ DÜZENLEME

TURİZM AMAÇLI KİRALAMALAR İÇİN YENİ DÜZENLEME Resmî Gazete'de yayımlanan yeni düzenleme, turizm amaçlı konut kiralamalarındaki tanıtım ihlallerine yönelik ceza sistemini revize ediyor. Konutların Turizm amaçlı kiralanmasına dair yönetmelikte kayda değer bir değişiklik yapıldı. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın hazırladığı “Konutların Turizm Amaçlı Kiralanması Faaliyetlerinin Düzenlenmesine İlişkin Yönetmelikteki Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik”, 25 Kasım 2025 tarihli ve 33088 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Bu değişiklikle birlikte, 28 Aralık 2023’te yayımlanan yönetmeliğin 10. maddesine yeni bir fıkra eklendi. Bu fıkraya göre, aynı gerçek veya tüzel kişi adına birden fazla konut için tek bir izin belgesi düzenlenmesi durumunda, tanıtım ve bilgilendirme süreçlerinde kullanıcıyı yanıltıcı davranışlarda bulunulması hâlinde uygulanacak yaptırımlar baştan düzenlendi. Eklenen bu yeni fıkra ile; turizm amaçlı kiralanan konutun lokasyon, özellik veya fiziksel durumunun yazılar, reklamlar, afişler, broşürler, sosyal medya ve web sayfaları gibi araçlarla yanıltıcı şekilde tanıtılması halinde, bu tür ihlallerde belge sahibine sadece tek bir idari yaptırım uygulanacağı öngörüldü. Bu düzenleme kapsamında yönetmeliğin 9. maddesindeki nitelik ihlalleri ve yaptırımlar ise hariç bırakıldı. Yönetmeliğin ikinci maddesi doğrultusunda düzenleme, yayımlandığı tarihte yürürlüğe girdi. Üçüncü madde gereğince yönetmelik hükümlerini Kültür ve Turizm Bakanı uygulayacak.

ELEKTRİĞE YÜZDE 100 ZAM: KAMU YARARINDAN PİYASA KOŞULLARINA Haber

ELEKTRİĞE YÜZDE 100 ZAM: KAMU YARARINDAN PİYASA KOŞULLARINA

ELEKTRİĞE YÜZDE 100 ZAM: KAMU YARARINDAN PİYASA KOŞULLARINA EPDK’nın yeni düzenlemesiyle konut ve apartmanların ortak elektrik tüketimine yıllık 4 bin kWh sınırı getirildi. Uzmanlara göre bu karar, kamu yararı gözetmeyen, dolaylı bir zam anlamına geliyor. Ortalama bir hanenin faturası yüzde 75 ila 100 oranında artacak. Enerjide yeni dönem: “Piyasa disiplini” kamu denetiminin yerini aldı Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), Resmî Gazete’de yayımladığı yeni kararla elektrik piyasasında önemli bir değişikliğe gitti. 1 Ocak 2026 itibarıyla apartman, site, müstakil konut ve kamu binalarının ortak kullanım alanları için yıllık 4 bin kilovatsaat (kWh) tüketim sınırı getirildi. Asansör, hidrofor, merdiven otomatiği, kapıcı dairesi, kalorifer dairesi gibi alanlar artık bu limit içinde değerlendirilecek. Bu sınırı aşan tüketim, doğrudan faturalara ticarethane tarifesi üzerinden yansıtılacak — yani haneler, otel ya da dükkan tarifesine yakın fiyatlardan elektrik ödeyecek. Ortalamanın altındaki sınır: Zorlamayla zam Türkiye’de bir hanenin ortalama yıllık elektrik tüketimi 5 bin kWh civarında. Getirilen 4 bin kWh sınırı, ortalamanın altında kaldığı için ülke genelindeki yüz binlerce haneyi etkileyecek. Yaklaşık 2,5 milyon abone düzenlemeden doğrudan etkilenecek. Bu da, konutların ortak alan aydınlatması ve ısıtma giderlerinin “ticari tüketim” kategorisine sokulması anlamına geliyor. EMO: “Kamu yararı değil, gelir artırımı hedefleniyor” Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Başkanı Mahir Ulutaş, düzenlemeye sert tepki gösterdi: “4000 kWh’lik sınır kolaylıkla aşılabilecek bir sınır. Isıtma, soğutma, elektrikli araç şarjı gibi kalemler düşünüldüğünde bu limit neredeyse her hanede aşılacak. Burada bir kamu yararı yok; açıkça bir gelir artırımı hedefleniyor.” Ulutaş’a göre, kararın zamanlaması da dikkat çekici: “İnsanlar zaten 2025 yılının 10 aylık tüketimini tamamladıktan sonra bu limit düşürülüyor. Önlem alma şansı kalmadan, yıl bitmeden yeni faturalarla karşılaşacaklar.” Dolaylı zam: %75 ila %100 artış bekleniyor EPDK’nın getirdiği limit, görünürde bir “tasarruf teşviki” gibi sunulsa da fiilen dolaylı bir zam anlamına geliyor. Aylık ortalama faturası 993 lira olan bir meskenin, yeni sınıra göre artık 1.700 – 2.000 lira arasında fatura ödemesi bekleniyor. Yani birçok abone için yüzde 75 ila 100 arasında artış söz konusu. Enerji piyasasında sosyal adalet tartışması Enerji politikalarında uzun süredir gözlenen yönelim, kamusal denetimden uzaklaşıp “piyasa disiplini”ne dayalı bir modele geçişi gösteriyor. EPDK’nın son düzenlemesi, bu dönüşümün en çarpıcı örneklerinden biri olarak değerlendiriliyor. Uzmanlara göre, kamusal bir hizmet olan elektriğin “gelir kalemi” haline getirilmesi, enerji yoksulluğunu derinleştirecek ve düşük gelirli kesimleri daha da zorlayacak. Konutların ortak alanları bile artık “ticari” tarifeye tabi olacaksa, enerji artık bir temel hak değil, bir ayrıcalık haline geliyor. Sonuç: Fatura yine yurttaşa EPDK’nın bu kararı, teknik bir düzenleme gibi görünse de aslında enerji politikalarının yönünü belirleyen bir kırılma noktası. Enerji arz güvenliği, sürdürülebilirlik ve kamu yararı söylemleri altında, faturanın bir kez daha yurttaşa kesildiği bir tablo ortaya çıktı. Bu tablo, yalnızca elektrik fiyatlarını değil; enerjiye erişim hakkını, sosyal adaleti ve kamusal hizmetin sınırlarını da yeniden tartışmaya açıyor.

BAKANLIKTAN TARTIŞMALI DÜZENLEME, ATIKLARIN DENİZE DÖKÜLMESİNİN ÖNÜ AÇILDI Haber

BAKANLIKTAN TARTIŞMALI DÜZENLEME, ATIKLARIN DENİZE DÖKÜLMESİNİN ÖNÜ AÇILDI

BAKANLIKTAN TARTIŞMALI DÜZENLEME, ATIKLARIN DENİZE DÖKÜLMESİNİN ÖNÜ AÇILDI Yönetmelikte gerçekleştirilen bir değişiklik, hafriyat, moloz, arıtma ve proses artığı çamurlar gibi tehlikeli atıkların 250 metre derinliğe borularla bırakılmasına olanak tanıyor. Bu yeni düzenleme, Karadeniz ve Marmara'nın ardından Ege ve Akdeniz'de de benzer bir yaklaşımın benimsenmesine işaret ediyor. Çevre koruma yönetmeliklerinde yapılan bu değişiklikle, hafriyat artıkları ile moloz ve arıtma atıklarının deniz tabanına terk edilmesinin önü açıldı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği'nin "Denizlerle İlgili Kirletme Yasakları" başlığına yeni bir cümle ekleyerek, "Hafriyat artıkları, moloz, arıtma ve proses artığı çamurların deniz ve kıyı sularına boşaltımı yasaktır" ifadesine, 250 metre derinliğe döşenecek borularla bu atıkların denizlere bırakılabileceği hükmünü dahil etti. Bu düzenlemenin deniz kirliliğini artırabileceği öne sürüldü. Turizm açısından önemli bir yeri olan ülke için bu kararın riskli olduğunu belirten Çevre Mühendisleri Odası eski başkanı Dr. Baran Bozoğlu, düzenlemenin Hatay gibi deprem bölgelerinden gelebilecek kimyasal atık içeren yıkıntıların denize boşaltılmasına neden olabileceği uyarısında bulundu. Deniz dibindeki çamurun temizlenmeye çalışıldığı bir dönemde, deniz tabanına çamur dökmenin önü açılıyor 1980'li yıllarda Haliç'in dibindeki çamurun Marmara'ya dökülmesinin, Marmara Denizi için ciddi bir tehdit oluşturduğu bilimsel raporlarla kanıtlanmışken, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın 1980'lere benzer adımlara geri dönüşe neden olacak bu değişikliği yapması, endişe verici bir gelişme olarak görülüyor. Bakanlığın 250 metre derinliklerde, Marmara, Ege ve Akdeniz gibi turizm açısından kıymetli alanları kirletmeyi göze alması büyük bir çelişki olarak nitelendiriliyor.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.