Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

KABOTAJ BAYRAMI ; DENİZE SIRTINI DÖNMÜŞ BİR KIYI KENTİNDE BAYRAM KUTLAMAK

Yazının Giriş Tarihi: 01.07.2025 12:11
Yazının Güncellenme Tarihi: 01.07.2025 12:28

KABOTAJ BAYRAMI ; DENİZE SIRTINI DÖNMÜŞ BİR KIYI KENTİNDE BAYRAM KUTLAMAK

“Bir millet denizle barışık değilse, geleceğe güvenle bakamaz.”
M. Kemal Atatürk

Her yıl 1 Temmuz’da Kabotaj Bayramı'nı kutlarız. Türk denizciliğinin bağımsızlık ve egemenlik sembolü olan bu gün, aslında denize gönül vermiş bir milletin denizle olan bağını yeniden hatırlaması için önemli bir fırsattır. Ancak gelin görün ki, birçok kıyı kentimizde olduğu gibi, Antalya’nın turizm cenneti Kemer’de de bu bağ yıllar önce kopmuş gibi görünüyor.

Kıyıda Olmak, Denizle Yaşamak Anlamına Gelmiyor

Kemer, doğasıyla, sahilleriyle ve potansiyeliyle dünya ölçeğinde bir turizm destinasyonu. Fakat bir çelişki var: Bu kent, burnunun ucundaki denizi neredeyse görmezden geliyor. Kabotaj Bayramı'nın ruhuna aykırı bir şekilde, yat turizmine indirgenmiş, halkın ve turistin ulaşım aracı olarak kullanabileceği bir deniz taşımacılığı altyapısından yoksun bir tabloyla karşı karşıyayız.

Kemer'de ne bir kruvaziyer limanı var, ne de düzenli deniz ulaşımı sağlayan seferler. Oysa ki Akdeniz çanağında Yunanistan’dan Hırvatistan’a kadar birçok ülke, kıyı şehirlerini kruvaziyerlerle ve feribot hatlarıyla birbirine bağlamış durumda. Deniz, bu ülkelerde yalnızca manzara değil; hayatın bir parçası. Bizdeyse betonlaşmış marinaların arkasına gizlenmiş bir “süs” unsuru haline gelmiş.

Kruvaziyer Turizminden Neden Pay Alamıyoruz?

Kruvaziyer turizmi dünya genelinde büyük bir yükseliş yaşıyor. 2025 projeksiyonlarına göre kruvaziyer yolcu sayısının 40 milyonu geçmesi bekleniyor. Türkiye bu potansiyelden neden yeterince faydalanamıyor? Çünkü altyapı eksik, planlama yetersiz, ve vizyon dar. Kemer gibi doğal liman avantajına sahip bir yerde bile bir kruvaziyer iskele projesi gündemde değil. Oysa sadece birkaç düzenleme ile Kemer, Akdeniz’in uğrak destinasyonlarından biri olabilir.

Limanlar Kimin? Deniz Kimin?

Türkiye’de deniz, kamu yararından çok, ticari rant üzerinden değerlendiriliyor. Özelleştirilen limanlar halkın kullanımına kapatılmış, deniz ulaşımı özel teknelere ve günübirlik turlara teslim edilmiş durumda. Kabotaj Bayramı'nı kutlarken, gerçekten bu bayramın ruhuna uygun bir politikamız, bir ulaşım vizyonumuz var mı diye sormak gerekiyor.

Kemer’in ana caddesinde yürürken “denize nereden ulaşırım?” diye soran bir turistin çaresizliği, aslında her şeyi özetliyor. Denizle yüz yüze yaşamak yerine ona sırtımızı dönmüş durumdayız. Oysa ki deniz ulaşımı, sadece nostaljik bir romantizm değil; çevreci, ekonomik ve sürdürülebilir bir seçenek.

Sonuç: Denizle Barışmak İçin Bayram Yeter mi?

Kabotaj Bayramı, sadece törenlerle kutlanacak bir tarih değildir. O gün, bu ülkenin deniz üzerindeki haklarının simgesidir. Fakat o hakların gerçek anlamda hayata geçmesi, limanların halkın kullanımına açılması, deniz ulaşımının geliştirilmesi, kruvaziyer turizmi gibi yüksek katma değerli modellerin uygulanmasıyla mümkün olabilir.

Kemer gibi bir sahil kentinde deniz ulaşımı yoksa, kruvaziyerler uğramıyorsa, Kabotaj Bayramı sadece bir temsilden ibaret kalır.

Kemer gibi bir sahil kentinde hala “denizsiz turizm” yapılabiliyorsa, ortada ciddi bir planlama eksikliği var demektir. Kabotaj Bayramı’nı gerçekten kutlamak istiyorsak, önce denize yüzümüzü dönmeli, sonra da o denizi ulaşılabilir, yaşanabilir ve sürdürülebilir kılmalıyız.

Kemer ne yazık ki bir " Balıkçı Barınağı" meselesini bile yıllarca çözememiş bir talihsizliğe imza atmıştır.

Barbaros Hayreddin Paşa,16. yüzyıl başlarında Antalya kıyılarında —bugünkü Kemer’in yakınlarında— ilk küçük filosunu kurmuş, bölgedeki liman ve koyları üs olarak kullanmıştır.

Bugün o kıyılarda, ne bir kamuya açık iskele, ne de kruvaziyerlerin yanaşabileceği bir yapı var.

Bu tarihsel ironi, denizcilik ruhunu yalnızca bayramlarda hatırlamanın acı bir sonucudur.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.