Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

İÇ POLİTİKADA NELER OLUYOR

Yazının Giriş Tarihi: 17.08.2024 20:50
Yazının Güncellenme Tarihi: 17.08.2024 20:50

İÇ POLİTİKADA NELER OLUYOR?

31 Mart yerel seçimlerinin ardından iç politikada dikkat çekici gelişmeler yaşanıyor.Geçen yıl "Altılı Masa" diye bir masa vardı. CHP öncülüğünde irili, ufaklı 6 parti bir araya gelmişti. Mevcut iktidardan yaka silken milyonlarca insan büyük umutlar bağlamışlardı bu altılı ittifaka. Ancak başarılı olamadılar, kendilerine umut bağlayanları hayal kırıklığına uğrattılar. Şimdi duyuyoruz ki masanın önde gelen iki siyasetçisi birbirlerini suçluyorlar. Mahkemelik olmak üzereler. İnanılır gibi değil. Rüyada görse insan inanmaz. Yurttaşın derdi ne, bular neyin peşinde.

23. kuruluş yıl dönümünü kutlayan iktidar da sanki futbol takımı. Yeni transferlerle takımı güçlendirme peşinde.Seçmenin tercihi umursanmıyor..Sosyal medya da bir paylaşım var: " Çökecek binayı kurtarmak için komşu binalara göz dikmişler." Güç kaybeden AKP nin diğer sağ partilerden yapmaya çalıştığı siyasi transferlere işaret etmek amacıyla paylaşılmış bir tanımlama, belirleme. Transferi yapanların niyeti belli. Planı belli. Sorsan "siyaset mühendisliği" derler. Al birini vur ötekine.
Yurttaşın derdi aş, iş. Evlerde tencere kaynıyor ancak nasıl kaynıyor siyasilerin umurunda değil. Üniversite mezunu binlerce genç umutsuzluk içinde kıvranıyor. "AKP'den torpilin yoksa iş bulamazsın" fikri beyinlerine kazınmış. Çiftçiler , işçiler meydanlarda, emekliler meydanlarda, esnaf dertli, turizmle ilgilenenler dertli. Pahalılık almış yürümüş.Gelir dağılımında büyük adaletsizlik var. Türkiye, kredibilitesini kaybetmiş bir ülke artık. Ekonomik yoksulluk başka sorunları tetikliyor.Çevre katliamı diz boyu. Yolsuzluk, yağmalama, rüşvet diz boyu. AKP gündeme bu sorunların gelmesini istemiyor. Bu konular tartışılsın istemiyor. Çözüm yolları araştırılsın istemiyor. Tali konularla toplumu oyalamaya çalışıyor.
Hak, hukuk, özgürlük gibi kavramlar da iktidarın mesafeli olduğu kavramlar. Milletvekillerinin ana işlevi, saraydan gelen tekliflere el kaldırmak. Yasamanın gücü yeni düzende giderek zayıflamış. Keza yeni düzende siyaset-yargı adeta kol kola. Adalet heykelindeki "kör kızın" terazisinin ayarı sanki bozuk. Siyasi konularda adeta iktidardan yana tartıyor..Birkaç yıl öncesine kadar Anayasa Mahkemesi kararlarına,AİHM kararlarına uymayı kendine vecibe bilen AKP, son yıllarda bu konuda ayak sürtüyor.
Bu çerçevede Can Atalay'ın tekrar milletvekili olabilmesi için bir engel bulunmamasına karşın, AKP Mahkeme kararının uygulanmasına yanaşmadı. 16 Ağustos'ta olağanüstü toplanan TBMM'de, Anayasa Mahkemesi'nin kararı okutulmadı. Muhalefetin Can Atalay ile ilgili görüşme talebi AKP oylarıyla reddedildi. Görüşmelerin başında yumrukların konuştuğu, kanın aktığı üzücü gelişmeler yaşandı. Anayasa Mahkemesi kararının okutulmasının, Can Atalay'ın milletvekilliğinin iadesinin gergin olan siyasi havayı yumuşatabileceğini AKP'liler düşünemediler, öngöremediler.

23 yıl önce kurulan AKP sanki hayal aleminde. Siyaseti okuyamıyor. Halkın yaşadıklarını görmüyorlar, duymuyorlar.Yaşanılan sorunların, ekonomik krizin, sosyal gerilim , kültürel çöküşün sanki farkın değiller, memleketi güllük gülistanlık sanıyorlar. İşbirlikçileriyle, yandaşlarıyla birlikte. Parti içinden yapılan sağduyulu uyarılar dahi umursanmıyor. 2028 sonrası iktidarı sürdürmeye yönelik planlar bugünden uygulamaya konuluyor.CHP'li belediyeleri baskı altına çalışan iktidarın, 31 Mart öncesi AKP belediyelerine bağış altında maddi yardımlarda bulunduğunu yeni öğreniyoruz. 2028'de seçmenin 31 Mart'taki gibi bir ders verebileceğini akıllarına getirmiyorlar.

Gerçekte bu koşullarda iktidar olmak büyük riskler taşıyor. İktidarda olmak ateşten gömlek giymek gibi mevcut koşullarda. "Erken seçim" çağrılarına aldırmayın, kimsenin bugün samimi olarak iktidara talip olacağına ihtimal vermiyorum.

Öte yandan, Erdoğan'dan sonra AKP nin dağılacağı söyleniyor. Erdoğan sonrası AKP nin mirasına konmayı hayal edenler yok değil. Bence AKP dağılmamalı, ancak kendisini yenilemeli. Muhafazakar demokrat bir parti olarak varlığını sürdürmeli. Demokrasiye inanan, vizyon sahibi, değişimi, dönüşümü savunan , etik ilkeleri benimseyen , tabanına güven veren AKP'lilerin önümüzdeki süreçte partiye ağırlıklarını koymalı, partinin bütünlüğünü korunmalılar.
Sosyal demokrat parti olarak 2028 sonrası iktidara soyunan CHP ile muhafazakar demokrat olarak ülkenin çeyrek asrına şu veya bu şekilde damgasını vurmuş, geniş teşkilata sahip AKP , ülke siyasetinde gelecekte de önemli rol oynayabilecek konumdalar. .

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.