KEMER'DEKİ ANTİK İDYROS KENTİ TEHLİKEDE

Antalya'nın turizm cenneti Kemer rantın yeni adresi olma tehlikesiyle karşı karşıya. Kimileri kentin güzelim ormanlık alanlarına ve tarihi yörelerine lüks oteller inşa etmek peşinde. Sahil boyuna esasen sıra sıra dikilmiş otellerle Kemer halkı nefes alamaz durumda. Kemerin güzelliklerinden ve denizinden yeterince istifade edemez durumda.

Soru şu: Kemer halkı ufukta görünen tehlikenin ne kadar farkında ? Kemer halkı, doğanın korunması, güzelim ormanların korunması, tarihi yerlerin korunması konusunda ne kadar duyarlı? Ne kadar çevre bilincine sahipler?

Çevre bilincine sahip kişiler, toplumlar içinde yaşadıkları doğayı daha güçlü bir şekilde sahiplenirler. Denizi, ormanı, tarihi yerleri daha güçlü bir şekilde sahiplenirler, savunurlar. Denizin kirlenmesi, ağaçların kıyımı, tarihi yerlerin talan edilmesi, çevre kirliliği onları rahatsız eder ve tepkilerini çeşitli şekillerde dile getirirler.

Rantseverler Kemer'e göz dikmiş durumdalar.Cennetten bir köşe güzelim Kemeri beton kente çevirme gayreti içindeler. Ancak Kemerlilerden "çıt yok".Sesleri sedaları çıkmıyor bu rantseverlere karşı. Örnek mi, vereyim:

Ayışığı Koyu’na komşu Antik İdyros Kenti sınırları içinde kalan ormanlık alanda tarihi kalıntıların yanı başında büyük bir otel yapılması planlanıyor. 900 yataklı otel projesi için çalışmalar dolu dizgin devam ediyor.Proje, Kemerin doğal, tarihi ve turistik alanlarını rant uğruna risk altına alma potansiyeline sahip..

Otel inşası halinde risk altına girecek Idyros Antik Kenti kalıntıları, Antalya Müzesi tarafından 1976-1977 yılları arasında yapılan kazıda ortaya çıkmış. Araştırmalar devam ediyor.Kazılarda Bizans duvar kalıntıları,üç kapı sövesi ve apsisi andıran bir duvar bulunmuş. Ayrıca kilise kalıntıları ortaya çıkarılmış. Kilisenin tabanı turuncu,kiremit kırmızısı, beyaz, gri renkli taşlardan yapılmış mozaiklerle kaplı. Geometrik motiflerin hakim olduğu süslemeler kalp şeklinde bitkisel bordürlerle çevrili. Bu antik kent içinde Yunan haç planlı amphora mezarları dikkat çekiyor. Kuzey Afrika, İspanya ve İtalya'da benzerleri bulunan amphora mezarları, MS 1,-3 yüzyıllara ait olduğu biliniyor. Kentte gerçekleşen arkeolojik kazılar günümüzde de devam ediyor.Antik kentin henüz bilinmeyen alanlarının inşaatla tehdit altında olacağı söyleniyor.

Bölgenin tarihi ve doğal değerlerinin korunması gerektiğini belirten çevreci yurttaşlar otel projesine tepkili. CHP Antalya milletvekili Mustafa Erdem konuyu TBMM'ye taşımış. Çevre,Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ve Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'a yanıtlamaları için soru önergesi vermiş.

Erdem, Kemer'in son yeşil alanlarından biri olan bölgede planlanan otel projesinin antik kentin büyük kısmını inşaat alanına dönüştüreceğini söylüyor.Bu durumun, hem doğayı hem de kültürel mirasımızı büyük bir risk altına sokacağını belirtiyor.

Doğru söylüyor Erdem. Erdem doğru söylüyor da Kemerli bu riskin ne denli farkında, ne denli bu konuda duyarlı ? Çarşıya çıkın sorun Kemerlilere bu konudaki görüşlerini. Bakalım ne yanıt verecekler? Kemerin doğal, kültürel-tarihi mirasının kıymetini ne kadar bildikleri bu yanıtlardan anlaşılacak.

Merak edenler için yazayım. milletvekili Erdem, TBMM'de iki Bakana şu soruları yöneltmiş:

- Bu tür büyük otel projelerinde, özellikle kültür ve doğal miras alanları içinde yatırım-koruma dengesi nasıl sağlanmaktadır?

-Idyros Antik Kenti çevresinde yapılması planlanan otel yatırımına ilişkin resmi bir onay veya görüş var mıdır?

-Bölge için Koruma Amaçlı İmar Planı hazırlanmış mıdır, hazırlandıysa hangi kurum tarafından yürütülmüştür?

-Alanda arkeolojik kazı, sondaj, jeoradar gibi çalışmalar yapılmış mıdır? Bulgular kamuoyu ile paylaşılacak mıdır?

-"Antik kentin bilinmeyen alanlarının tehdit altında olduğu" iddiası bakanlık tarafından değerlendirilmiş midir ?

- Bakanlık kültür ve doğal miras alanlarında yapılacak turizm yatırımlarında şeffaflık, halkın katılımı ve STK işbirliği açısından izlediği yöntemler nelerdir?

-Söz konusu yatırımın imar, çevre ve kültür varlıkları açısından oluşturabileceği riskler analiz edilmiş midir? Bu risklere karşı alınan önlemler nelerdir?

"Antalya'nın geleceği beton değil, tarih ve doğaldir." diyen milletvekili Erdem'in belirttiği gibi Antalya'nın geleceği beton otellerde değil tarih, doğa ve kültürle iç içe sürdürülebilir turizm anlayışındadır ve yetkililer bu projeyi durdurmak için gerekli kararları almalıdırlar.

Kemerliler de bu yönde bir çağrıyı ilgili kurumlara iletmeliler. Keza Antalya Arkeoloji Müzesi'nin yıkımını önlemek amacıyla takdire değer mücadele veren Müze Çalışma Grubu bu kez bu konuyu gündemine alarak, benzer çağrıda bulunmalı.

Bu vesileyle bir hususa dikkat çekmek istiyorum.

Cumhurbaşkanı Erdoğan,11 Kasım Milli Ağaçlandırma Günü yaklaşırken "Yeşil Vatan Seferberliği" başlattı ve yurttaşları tüm ülkede fidan dikmeye davet etti.Gayet güzel bir davet.Ancak, fidan dikmek, "Yeşil Vatan Seferberliği" nin bir ayağı. Diğer ayağı mevcut Yeşil Vatanı korumak, kollamak olmalı.

Bu çerçevede Kemerlilerin görev ve sorumluluğu da Kemer'in ormanlarını ve Idyros Antik Kenti gibi tarihi ve kültürel mirası korumak olmalı. Tarihi ve değerlerin korunması, çevrenin korunması öncelikle gündemlerinde olmalı.Kemer halkı "Yeşil Vatan Seferberliği" ne bu şekilde katılmalılar.

Çevre ve Kültür Bakanlıkları da milletvekili Erdem'in sorularını yanıtlarken "Yeşil Vatan Seferberliğini" de hatırlayarak .otel projesini bu açıdan değerlendirmeliler.