KIZLARIN EĞİTİMİ

Kemer'deki Erendiz Hotel'de dostlarla yararlı sohbetlerimiz oluyor. Kimi zaman ülke ve yerel siyaset üzerinde görüş alışverişinde bulunuyoruz, kimi zaman da ülkenin önde gelen sorunları üzerine. Geçenlerde otelde Kemer Final Akademisi Lisesi Müdürü Kemal Öztürk ile eğitim üzerinde sohbetimiz oldu.

Tarih öğretmeni olan Öztürk ile sohbette, eğitimde tarih bilgisinin önemi ile kabul edilen eğitim müfredatı başta çeşitli konularda görüş alışverişinde bulunduk. Bu çerçevede kız çocuklarının eğitiminin önemi üzerinde durduk.Kemer halkının eğitim konularına bakış açısını ele aldık.

Turizme açılmadan önce Kemerlilerin şehirden kopuk, kapalı bir toplum olarak, mütevazi bir yaşantıya sahip oldukları anımsatıldı.Çarpık kentleşmeden uzak, doğasını korumayı başarmış ve kısmen bakir kalabilmiş olması o yıllar için bir avantaj olarak değerlendirildiği ifade olundu. Ancak kapalı kalmış bu güzel belde de eğitimde geri kalması toplumun bir dezavantajı olarak ortaya çıktığına dikkat çekildi. Bugün dahi bu durumun pek değişmediği, Kemerin eğitimde geride kaldığı belirtildi. "Sadece kız çocukları değil, erkek çocukları da okutulmamış, eğitime önem verilmesi kültürü yeterince yerleşmemişti." denildi.Ancak son yıllarda ümit verici gelişmelere de işaret edildi.Okula gitme oranı düşük olmakla birlikte son yıllarda bu oranın yükseldiğine , öğrenim bilincinin geliştiğine dikkat çekildi. Bu sürecin hızlandırılmasının , özellikle kız çocuklarının eğitimine önem verilmesinin gereği vurgulandı. Kemer'in geleceğinde eğitimli Kemerli kızların önemli bir rol oynayabilecekleri vurgulandı.

Kız çocuklarının eğitimi sadece Kemer'in değil tüm Türkiye'nin aydınlık geleceği açısından çok önemli. Toplumda birçok olumlu etkisi olur. Cinsiyet eşitliğinin sağlanması ve medeni bir toplumun oluşması için gereklidir. Eğitimli kızlar yetişkin birey olduklarında, iş hayatlarındaki başarıları ile ailelerine ve ülkemize değerli katkılar sağlarlar. Kız çocukları, eğitimleri sayesinde kendilerini ifade etmeyi, hayallerini gerçekleştirmeyi ve toplum için iyi birer birey olmayı öğrenirler.Kızların eğitimi, toplumun sürdürülebilir geleceği için hayati öneme sahiptir.

Öte yandan Birleşmiş Milletler Çocuklara Acil Yardım Fonu'na (UNICEF) göre, eğitim alanındaki kazanımlarına rağmen dünya kız çocukları için hala şiddet dolu ve aşırı ayrımcı bir yer.Okula gitmeyen kız çocuk sayısında azalma görülmekle beraber, kadınlara ve kızlara yönelik şiddet yaygınlığını korumakta.Dünya, çok sayıda kızı okula gönderecek siyasal iradeyi sergilemekle beraber, güvenlik ve saygınlık içinde yaşamalarını sağlayacak becerilerle ve destekle donatma açısından yetersiz kalıyor.Kız çocuklarını küçük yaşta evlendirme, kızlara ve kadınlara şiddet uygulama bizlerin de yabancısı olmadığı konular..

Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de erkekler kadar kızlar da eğitilmeli. Saygınlıkları, güvenlikleri korunmalı. Kız çocuklarını eğitmeyen toplumlar geri kalmaya mahkumdur.Kalkınmanın temelinde kız çocuklarının eğitimi yatmakta.Kız çocuklarını, kadınlarını eğiten toplumlar gelecek kuşakları da eğitiyorlar. Çünkü gelecek kuşakları eğitenler de kadınladır.Bu yazdıklarımız Kemerliler için de geçerlidir...

Kemer'in Antalya'nın yıldızı olabilmesi için kızların eğitimi önemli. Kızların önlerinin açılması önemli...

GÜRSEL DEMİROK KİMDİR

Emekli diplomat. Darüşşafaka Lisesi'ni 1964 yılında bitirdi. 1968 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nden mezun oldu. 1969'da Dışişleri Bakanlığı'na girdi. Türkiye'nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilciliğinde görevli olduğu yıllarda (1974-1977) BM Genel Kurulu 4, Komite (Decolonisation Committee) Raportörlüğüne seçildi. 1993-1997 yılları arasında Mainz Başkonsolosu olarak görev yaptı. Bu görevde iken girişimlerde bulunarak Mustafa Kemal Atatürk’ün 1917’de Veliaht Vahdettin ile birlikte Almanya’ya yaptığı ziyaret anısına Türk heyetinin kaldığı görev bölgesindeki Bad Kreuznach Park Hotel‘de 23 Nisan 1997 de Atatürk Salonu açılmasını ve ziyaret anısına otelin girişine bir yazıt konulmasını sağladı. 1997 yılında Dışişleri Bakanlığı müşaviri olarak atandı. Bakanlık müşaviri iken, Başbakanlık İnsan Hakları Koordinatör Üst Kurulu Sekreterya Başkanı oldu. 57. Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti döneminde hazırladığı ilerici insan hakları raporu AB Kopenhag Kriterlerinin karşılanmasına yönelik çalışmalar da referans belgesi olarak kullanıldı ve “Demirok Raporu “olarak anıldı. 2000-2004 yılları arasında Zürih Başkonsolosu olarak görev yaptı. Zürih Başkonsolosluğu binasında Park Hotel’deki Atatürk Salonuna benzer bir Atatürk Salonu açtı. 2004 yılında Millî Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri Yiğit Alpogan'ın başdanışmanı oldu, 2005 yılında MGK Araştırma ve Değerlendirme Dairesi Başkanı olarak atandı ve bu görevindeyken 2010 yılında yaş haddinden emekliye ayrıldı. MGK Araştırma ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı'na atanmış ilk sivil görevlidir. Atatürk’ün Almanya gezisi ve Avrupa’daki Türkler üzerine kitapları var. Emekli olduktan sonra medyada köşe yazıları kaleme almaya başladı