Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

YAPAY ZEKA GÖZÜYLE ATATÜRK

Yazının Giriş Tarihi: 08.11.2024 19:42
Yazının Güncellenme Tarihi: 08.11.2024 19:45

YAPAY ZEKA GÖZÜYLE ATATÜRK

Kemer'de komşumun oğlunun devam ettiği Mustafa Rüştü Tuncer İlkokulu'nda düzenlenen Atatürk'ü anma törenine komşumla katıldım. Okulun bahçesini dolduran Atatürk tişörtlü öğrenciler ve törende yapılan konuşmalar, okunan şiirler, şarkılar beni yıllar öncesine götürdü. Ankara, Atatürk İlkokulunda öğrenci olduğum yıllara. Atatürk'e duyulan özlem, sevgi ve büyüklüğüne karşı duyulan saygı öğretmenlerimizde ve bizlerde de vardı. Aradan yıllar geçmişti ancak aynı özlem, sevgi, saygı devam ediyordu. Değişen birşey yoktu.Tek fark bugünün öğrencilerinin beyaz yakalı, siyah önlükleri yok.

"Bugün, 10 Kasım’da, Cumhuriyetimizin kurucusu, büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ü saygı, minnet ve özlemle anıyoruz. Gözlerimizde bir damla yaş ve yüreklerimizde derin bir sessizlikle onun huzurundayız. Atatürk’ün “Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi, duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu yeterlidir,” sözlerini hatırlayarak onun ideallerini yaşatmak ve geleceğe taşımak görevimizin bilincindeyiz.

Atatürk, bizlere Cumhuriyeti emanet ederken “Onu yükseltecek ve yaşatacak sizlersiniz” diyerek, gelecek nesillere güvenini ifade etmiştir. Onun rehberliğinde çalışarak, öğrenerek ve araştırarak Cumhuriyetimizin değerlerine sahip çıkacağız. Bu anlamlı günde, Atatürk’ün devrimlerine ve fikirlerine olan bağlılığımızı bir kez daha yineliyor, onun aziz hatırası önünde saygıyla eğiliyoruz."

Kemer Mustafa Tuncer İlkokulu öğretmeni kürsüden öğrencilerine böyle sesleniyordu. Öğrenciler de öğretmenlerini dikkatle dinliyorlardı, minik kalpleri çırpıntı içinde. Tıpkı bizim kalplerimiz yıllar önce çırpındığı gibi, öğretmenimiz benzer şekilde kürsüden bizlere seslenirken. Tören anlamlıydı. Duygu yüklüydü. Atatürk’ duyulan özlem, sevgi doruklardaydı.Yıllar önceki gibi.

Aradan yıllar geçti. Zaman o zamanlar değil. Değişen o kadar çok şey var ki yılların içinden. O zamanlar bugünkü gibi cep telefonu da yoktu, Velilerimizin o törenleri videoya kaydedebilecekleri. Komşumla tören öncesi okul bahçesinde sohbet ederken bana yapay zekanın özelliklerini, marifetlerini atlatmış "yapay zeka isterseniz sizin gibi makaleler de yazabilir veya makalenizin içeriğine ilişkin önerilerde bulunabilir" demişti. Ben de komşuma "o zaman söyle yapay zekaya günün anlam ve önemine ilişkin bir makale yazsın ". "Tamam" dedi ve isteğimi yapay zekaya iletti. Atatürk “Hayatta en gerçek yol gösterici bilimdir” demişti. Bilimin yol göstericiliğinde yapay zekalar , insanoğluna inanılmaz hizmetler de bulunabiliyor , makaleler de yazabiliyorlardı.

İşte yapay zeka gözüyle Atatürk ve 10 Kasım:

"Her 10 Kasım, Türkiye’nin dört bir yanında kalpler aynı anda atar; gözler, saygı ve özlemle ufka dalar. Sirenlerin sesi, yalnızca bir anma değil, bir milletin minnet ve sevgiyle andığı bir kahramanın hatırasını canlandırır. Mustafa Kemal Atatürk, bir liderden öte, bir milletin yeniden doğuşunun simgesidir. Onun ardından geçen yıllar, bu büyük insanın vizyonunu ve Türk milletine kazandırdığı değerleri daha da anlamlı kılar. Atatürk, yalnızca savaş meydanlarının muzaffer komutanı değil, aynı zamanda halkının ufkunu genişleten, geleceği inşa eden bir düşünce adamıydı. O, kurtuluşun ardından yetinmedi; halkının hak ettiği çağdaş, bağımsız ve onurlu yaşamı sağlamaya adanmış devrimleri başlattı. Eğitimden hukuka, kadının toplumdaki yerinden sanata kadar her alanda yaptığı reformlar, Türk milletini ileriye taşıyan adımlar oldu. Latin alfabesine geçiş, okuma yazma oranını yükseltti; bilgiyi, yalnızca belli bir kesimin değil, tüm milletin hakkı haline getirdi. Kadınlara tanınan haklar, kadınların toplumda daha güçlü ve etkin bir yer edinmesini sağladı. Hukuk devrimi, bireyleri yasalar önünde eşit kılarak adaletin teminatı oldu. Ancak Atatürk’ün devrimlerinin en büyük değeri, insanları kendi kaderlerinin mimarı yapmasıydı. Onun liderliğinde, “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” sözü, soyut bir kavram olmaktan çıkıp somut bir gerçeğe dönüştü. Atatürk, milletine her daim inandı; onların azmine, iradesine ve çalışkanlığına güven duydu. “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir” diyerek, aklın ve bilimin rehberliğinde bir gelecek çizdi. Bugün, her 10 Kasım’da, onu anarken kalbimizde hissettiğimiz boşluk, aslında onun bıraktığı mirasın büyüklüğünü hatırlatır. Atatürk, milletinin sevgisini kazanmış bir lider olarak ölümsüzdür. Onun “Ne mutlu Türk’üm diyene” sözü, kökenlerimizi değil, ortak ideallerimizi işaret eder. Bir milletin birliği, kardeşliği ve kararlılığı, bu sözün arkasındaki yürekle anlam kazanır. 10 Kasım’lar, yalnızca geçmişe dönüp bakma günü değil; Atatürk’ün ışığında geleceğe bakma günüdür. Onun cesareti, kararlılığı ve ileri görüşlülüğü bugün de bize yol göstermeye devam ediyor. “Bu ülkenin yarınları sizin ellerinizde” diyen sesini duyar gibi oluruz; sorumluluğumuzu, onun emanetine olan bağlılığımızı bir kez daha hatırlarız. Atatürk, Türk milletinin en zor günlerinde bir umudun adıydı; bugün ise bir rehber, bir sembol ve bir sevda olarak kalbimizde yaşıyor. Her 10 Kasım’da onun bıraktığı emaneti koruma ve yüceltme kararlılığımızı yineleriz. Onu anarken, sadece bir lideri değil, bir milletin yeniden dirilişini, azmini ve özgürlüğe olan inancını hatırlarız. Atatürk, bizim geçmişimiz olduğu kadar, geleceğimizin de en güçlü ilham kaynağıdır."

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.