Antalya Kemer'de Yörük Ali, çoban köpeklerinden kurtardığı geyik yavrusunu keçi sütüyle besleyerek büyütüyor. Yavruyu doğal yöntemlerle tedavi eden Yörük Ali, geyiğin doğaya geri döneceği günü sabırsızlıkla bekliyor.
Antalya’nın Kemer ilçesinde yaşayan 61 yaşındaki Yörük Ali Karakoyunlu, çoban köpeklerinin saldırısından son anda kurtardığı yavru bir geyiği kendi keçisinin sütüyle besleyerek hayata tutunduruyor.
Yörük Ali, her yıl olduğu gibi bu yaz da keçi ve koyun sürüsünü Kemer’in yüksek rakımlı Tahtalı Dağı eteklerine çıkardı. Yaz aylarını ailesinden uzak, yalnızca sürüsüyle birlikte basit bir barakada geçiren Karakoyunlu, ömrünü Toroslar’ın dik yamaçlarında, rüzgârın ve çam kokusunun ortasında sürdürüyor.
Geçtiğimiz hafta, sabah erken saatlerde köpeklerinin olağan dışı havlamalarını duyan Yörük Ali, hemen sesin geldiği yöne doğru koştu. Çoban köpeklerinin çemberine aldığı ve neredeyse parçalanmak üzere olan bir geyik yavrusunu görünce tereddüt etmeden araya girdi. Geyiği köpeklerin arasından kurtararak barakasına getirdi.
Yörük Ali, yavru geyiğin sırt ve bacaklarındaki yaraları eski Yörük usullerine uygun olarak doğal bitki özleri ve geleneksel merhemlerle temizleyip sardı. Ancak en büyük sorun, annesiz kalan yavrunun beslenmesiydi. Bu konuda da yine doğaya başvurdu. Sürüsündeki ana keçilerden birini, yavruyu kendi kuzusuymuş gibi emzirmeye alıştırdı.
Şimdilerde küçük geyik, Yörük Ali’nin sürüsüyle birlikte yaylanın serin yamaçlarında dolaşıyor, bir keçi yavrusu gibi keçi sürüsünün arasında annesinin sütünü içiyor. Barakada geceleri Yörük Ali’nin koynunda uyuyan yavru, her geçen gün güçleniyor.
Yörük Ali Karakoyunlu, bu olayın sıradan bir hayvan kurtarma hikâyesinden ibaret olmadığını söylüyor. “Biz Yörük’üz” diyor. “Dağda kurt, kuş, geyik hep bizim komşumuzdur. Onlara zarar gelirse, bize de gelir. Bu yavruyu da Allah bana emanet etti, büyüsün, iyileşsin, zamanı gelince dağa geri salacağım.”
Karakoyunlu, geyiği doğaya salmak için en uygun zamanı bekliyor. Amacı, hem yavrunun sağlıklı şekilde vahşi yaşama dönmesini sağlamak hem de köpeklerinden uzak, güvenli bir bölge bulmak.
Şimdilerde Toroslar’ın eteklerinde, yüzlerce metre yüksekte, keçilerle birlikte bir geyik yavrusu büyüyor. Bu hikâye, insanla doğa arasında hâlâ kaybolmamış bir bağın sessiz tanığı gibi...
** Bu özel haberi bizlerle paylaşan doğa dostları Halit Akdeniz ve Hüseyin Baltacı’ya teşekkür ederiz.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Çoban Köpeklerinden Kurtardığı Geyik Yavrusunu Keçi Sütüyle Büyütüyor
Antalya Kemer'de Yörük Ali, çoban köpeklerinden kurtardığı geyik yavrusunu keçi sütüyle besleyerek büyütüyor. Yavruyu doğal yöntemlerle tedavi eden Yörük Ali, geyiğin doğaya geri döneceği günü sabırsızlıkla bekliyor.
Yörük Ali, Çoban Köpeklerinin Pençesinden Kurtardığı Geyik Yavrusunu Keçi Sütüyle Büyütüyor
Antalya’nın Kemer ilçesinde yaşayan 61 yaşındaki Yörük Ali Karakoyunlu, çoban köpeklerinin saldırısından son anda kurtardığı yavru bir geyiği kendi keçisinin sütüyle besleyerek hayata tutunduruyor.
Yörük Ali, her yıl olduğu gibi bu yaz da keçi ve koyun sürüsünü Kemer’in yüksek rakımlı Tahtalı Dağı eteklerine çıkardı. Yaz aylarını ailesinden uzak, yalnızca sürüsüyle birlikte basit bir barakada geçiren Karakoyunlu, ömrünü Toroslar’ın dik yamaçlarında, rüzgârın ve çam kokusunun ortasında sürdürüyor.
Geçtiğimiz hafta, sabah erken saatlerde köpeklerinin olağan dışı havlamalarını duyan Yörük Ali, hemen sesin geldiği yöne doğru koştu. Çoban köpeklerinin çemberine aldığı ve neredeyse parçalanmak üzere olan bir geyik yavrusunu görünce tereddüt etmeden araya girdi. Geyiği köpeklerin arasından kurtararak barakasına getirdi.
Yörük Ali, yavru geyiğin sırt ve bacaklarındaki yaraları eski Yörük usullerine uygun olarak doğal bitki özleri ve geleneksel merhemlerle temizleyip sardı. Ancak en büyük sorun, annesiz kalan yavrunun beslenmesiydi. Bu konuda da yine doğaya başvurdu. Sürüsündeki ana keçilerden birini, yavruyu kendi kuzusuymuş gibi emzirmeye alıştırdı.
Şimdilerde küçük geyik, Yörük Ali’nin sürüsüyle birlikte yaylanın serin yamaçlarında dolaşıyor, bir keçi yavrusu gibi keçi sürüsünün arasında annesinin sütünü içiyor. Barakada geceleri Yörük Ali’nin koynunda uyuyan yavru, her geçen gün güçleniyor.
Yörük Ali Karakoyunlu, bu olayın sıradan bir hayvan kurtarma hikâyesinden ibaret olmadığını söylüyor. “Biz Yörük’üz” diyor. “Dağda kurt, kuş, geyik hep bizim komşumuzdur. Onlara zarar gelirse, bize de gelir. Bu yavruyu da Allah bana emanet etti, büyüsün, iyileşsin, zamanı gelince dağa geri salacağım.”
Karakoyunlu, geyiği doğaya salmak için en uygun zamanı bekliyor. Amacı, hem yavrunun sağlıklı şekilde vahşi yaşama dönmesini sağlamak hem de köpeklerinden uzak, güvenli bir bölge bulmak.
Şimdilerde Toroslar’ın eteklerinde, yüzlerce metre yüksekte, keçilerle birlikte bir geyik yavrusu büyüyor. Bu hikâye, insanla doğa arasında hâlâ kaybolmamış bir bağın sessiz tanığı gibi...
** Bu özel haberi bizlerle paylaşan doğa dostları Halit Akdeniz ve Hüseyin Baltacı’ya teşekkür ederiz.
En Çok Okunan Haberler