Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Kemer

Yeni Kemer - Kemer haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kemer haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Kemer’de Sokak Hayvanları Emin Ellerde Haber

Kemer’de Sokak Hayvanları Emin Ellerde

Kemer’de Sokak Hayvanları Emin Ellerde Son günlerde ülke genelinde sokak hayvanlarıyla ilgili tartışmalar ve olumsuz haberler gündemi meşgul ederken, Kemer, örnek uygulamalarıyla dikkat çekiyor. Sokak hayvanlarının korunması, tedavisi ve sahiplendirilmesine yönelik çalışmalarda önemli adımlar atan Kemer, ülke çapında yaşanan kaygıların aksine umut veren gelişmelerle yüz güldürüyor. Kemer Belediyesi Hayvan Barındırma, Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi, kasım ayı boyunca yürüttüğü çalışmalarla sokak hayvanlarının bakım, tedavi ve sahiplendirilmesine yönelik önemli adımlar attı. Merkez, ay boyunca vatandaşlardan 142 ihbar alarak hızlı bir şekilde değerlendirdi. Kısırlaştırma ve Aşılama Çalışmaları Aralıksız Sürdü Kasım ayında 16 köpek ve 211 kedi olmak üzere toplam 227 sokak hayvanı kısırlaştırılarak kuduz aşıları yapıldı. Bu çalışmalar, kontrolsüz üremenin önüne geçilmesi ve sokak hayvanlarının sağlıklı yaşam koşullarına erişmesine katkı sundu. Sahiplendirmede Artış: 44 Can Dost Yeni Yuvasına Kavuştu Merkezdeki sahiplendirme faaliyetleri kapsamında kasım ayında 20 köpek, 24 kedi olmak üzere toplam 44 hayvan, hayvanseverler tarafından sahiplenerek sıcak yuvalarına kavuştu. Tedaviler, Terk Edilen Hayvanlar ve Kurtarma Operasyonları Ay boyunca 145 hayvanın tedavisi gerçekleştirildi. Bunun yanında, 3 köpek ve 37 kedi barınağa terk edildi, Başıboş halde bulunan 55 köpek ise gerekli tedavilerin ardından koruma altına alındı. Merkez ekipleri, ilçenin dört bir yanında sokak hayvanlarına yönelik ihbarlara anında müdahale ederek yaralı, hasta veya zor durumdaki hayvanların bakım süreçlerini titizlikle yürüttü. Hayvanseverlere Çağrı Barınak yetkilileri, hayvanseverleri merkezi ziyaret etmeye ve barınaktaki can dostların sahiplendirilmesine destek olmaya davet etti.

KEMER'İN COĞRAFİ İŞARETLERİ TANITILDI Haber

KEMER'İN COĞRAFİ İŞARETLERİ TANITILDI

KEMER'İN COĞRAFİ İŞARETLERİ TANITILDI Yörük Mutfağının Saklı Hazineleri Gün Yüzüne Çıkıyor. Akdeniz’in yaşayan kültür mutfaklarından biri olan Kemer, bu kez turkuaz kıyılarıyla değil, kendine özgü lezzetleriyle dikkatleri üzerine çekti. Kemer Kaymakamlığı tarafından yürütülen coğrafi işaret başvurusu sürecindeki yöresel ürünlerin tanıtımı, Antalya Valisi Hulusi Şahin’in katılımıyla Kemer Yörük Parkı’nda düzenlenen özel bir etkinlikle gastronomi meraklılarına sunuldu. Kemer’in kültürel damarını oluşturan Yörük gelenekleri, bu organizasyonda adeta yeniden hayat buldu. Etkinliğe; Antalya Valisi Hulusi Şahin, Kemer Kaymakamı Ahmet Solmaz, Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu, Tarım ve Orman İl Müdürü Şakir Fırat Erkal, Kemer Belediyesi Kültür Evi Sorumlusu Ramazan Kar, muhtarlar, STK temsilcileri ve bölgenin gastronomi takipçileri katıldı. Bu geniş katılım, Kemer’in yerel mutfağının artık sadece bir kültürel değer değil, aynı zamanda bir gastronomi markası olduğunun da göstergesiydi. Yörük Mutfağının Zamana Direnen Tatları Sunum alanında yalnızca yemeklerin değil, bir kültürün hikâyesi de vardı. Her bir ürün, Yörük yaşamının sade ama kendine özgü dokusunu taşıyordu: Kemer gömbe ekmeği: Taş fırın geleneğinin amber kokulu izlerini koruyan, içi dolgun, dışı hafif kıtır bir ekmek… Hamur dolması: Yörük sofralarının imece ruhunu taşıyan, basit malzemelerle büyük lezzet yaratma sanatının örneği. Turunç ekşili maş fasulyesi çorbası: Torosların ekşi turunç aromasıyla zenginleşen, ferahlatıcı bir Anadolu çorbası yorumu. Kemer fesleğenli kıl patlıcan yemeği: Yaz güneşinde olgunlaşan kıl patlıcanın fesleğenle buluştuğu, bölgenin aromatik zenginliğini yansıtan özel bir tarif. Yufka ekmeği tatlısı: Yörüklerin uzun yolculuklar için hazırladığı yufkanın tatlıya dönüşmüş hali; zarif, hafif ve nostaljik. Yapık yemeği: Kemer’e özgü geleneksel pişirme tekniklerinin izlerini taşıyan, kökleri derin bir lezzet. Bahar şerbeti: Mevsimin çiçek kokularını bardakta buluşturan doğal ve ferahlatıcı bir içecek. Bu lezzetlerin her biri, coğrafi işaret tesciliyle yalnızca korunmakla kalmayacak; aynı zamanda Kemer’in gastronomi turizmine yön veren güçlü birer temsilci haline gelecek. Kültürün, Coğrafyanın ve Lezzetin Buluşması Etkinlik boyunca yapılan sunumlar, coğrafi işaret sürecinin yalnızca bir “tescil” değil, aynı zamanda kültürel koruma ve sürdürülebilirlik hareketi olduğunu gözler önüne serdi. Vali Hulusi Şahin, bu geleneksel tatların Antalya’nın gastronomik kimliğini zenginleştirdiğini vurgularken; Kaymakam Ahmet Solmaz da Kemer’in yerel ürünlerinin ulusal ve uluslararası alanda tanıtılması için çalışmaların devam edeceğini belirtti. Yörük Parkı’nın doğal dokusu, yöresel tatların sunumu ve kültürel atmosferiyle birleşerek, Kemer’i bu kez bir lezzet haritası olarak öne çıkardı. Etkinlik, Kemer’in gastronomi mirasının korunması ve geleceğe aktarılması yolunda atılan değerli bir adım olarak hafızalara kazındı.

Kemer’in Gizli Lezzet Durağı: Muzaffer Usta’nın Antalya Usulü Serpme Böreği Haber

Kemer’in Gizli Lezzet Durağı: Muzaffer Usta’nın Antalya Usulü Serpme Böreği

Kemer’in Gizli Lezzet Durağı: Muzaffer Usta’nın Antalya Usulü Serpme Böreği Kemer’de gerçek bir lokal lezzet arıyorsanız, sizi eski Antalya’nın o unutulmaz serpme börek geleneğine götürecek bir adres var: Muzaffer Usta. Tam 30 yıldır ustalığına şahit olduğum Muzaffer Usta, Antalya usulü böreğin tüm inceliklerini bugün hâlâ aynı özenle sürdürüyor.Tadım börek. Sabah 07.30’da başlayan börek keyfi, her gün 15.30’da son buluyor. Menü çok sade; sadece kıymalı ve peynirli iki çeşit börek var. Ama işin güzelliği de burada… İncecik açılmış yufkası, çıtır çıtır dokusu ve hafifliğiyle börek, yedikten sonra asla ağırlık yapmayan türden. Yanında çay ya da ayranla tamamlanan bu lezzet, tam anlamıyla “lokal bir şölen”. Üstelik fiyatı da oldukça ulaşılabilir: 200 TL. Bu fiyata, hem doyurucu bir kahvaltı hem de nefis bir öğle yemeği alternatifi sunuyor. Mekân,Tadım börek, Kemer Lise Caddesi’nde, Alevi Derneği’nin yanında bulunuyor. Gösterişsiz ama sıcak bir atmosfere sahip; tam bir Kemer klasiği… Yıllardır çizgisini bozmadan, sadece lezzete odaklanarak yoluna devam eden ender yerlerden biri. Kemer’de herkese gönül rahatlığıyla önerebileceğim çok az mekân vardır; Muzaffer Usta’nın börekleri ise bu listenin zirvesinde. Yolunuzu bir sabah ya da öğle saatlerinde mutlaka buraya düşürün. Emin olun, pişman olmayacaksınız. Böylesi gerçek, sade ve ustalığa dayalı lezzet noktaları Kemer’de hâlâ var olduğu için kendimi şanslı hissediyorum.

Kemer Kültür Evi’nde Emine İspiroğulları resim sergisi Haber

Kemer Kültür Evi’nde Emine İspiroğulları resim sergisi

Kemer Kültür Evi’nde Emine İspiroğulları resim sergisi Rengin, Işığın ve Sessizliğin Yolculuğu Kemer’in son yıllarda yükselen kültür-sanat durağı haline gelen Kemer Kültür Evi, 14–23 Kasım 2025 tarihleri arasında ressam Emine İspiroğulları’nın yağlıboya eserlerinden oluşan özel bir seçkiye ev sahipliği yapıyor. Açıldığı günden bu yana bölgenin sanat soluklarından biri haline gelen mekân, sanatçının doğayı, duyguyu ve insanın içsel ritmini tuvale taşıyan çalışmalarıyla bu kez daha da renklenmiş durumda. Sanatçının İçsel Hikâyesi Emine İspiroğulları, yaklaşık yirmi yıllık sanat serüveninde kendi renk skalasını ve anlatım dilini istikrarlı biçimde besleyen bir isim. Resmi, “nefes almak gibi” sözleriyle tanımlayan sanatçı, üretme sürecinin kendisi için bir tür meditasyon olduğunu vurguluyor. Kişisel ve karma sergilerde birçok kez izleyiciyle buluşan İspiroğulları, Kemer’de karşılaştığı ilgi ve samimiyetten dolayı duyduğu memnuniyeti dile getiriyor. Bu yeni sergisinde sanatçı; ışığın kırılışlarını, doğanın dinginliğini ve insan ruhunun saklı kıpırtılarını yağlıboyanın güçlü dokusuyla yeniden yorumluyor. Eserlerdeki renk geçişlerinin dengesi, tuval yüzeyindeki dokunun ritmi ve sanatçının kendine özgü duygu örgüsü, izleyiciyi sessiz bir içsel yolculuğa davet ediyor. Kemer Kültür Evi: Kısa Sürede Bir Sanat Meydanı Yaklaşık bir buçuk yıldır kapılarını sanatseverlere açan Kemer Kültür Evi, bugüne kadar 15’e yakın sergi ve kitap tanıtımına ev sahipliği yaparak bölgenin kültürel hafızasında güçlü bir yer edindi. Mimarisinin sıcaklığı ve program çeşitliliği ile bilinen merkez, Kemer’in sanat yaşamında kısa sürede belirleyici rol üstlendi. Kültür Evi Sorumlusu Ramazan Kar, merkezin misyonunu şu sözlerle özetliyor: “Burası sadece bir sergi alanı değil; sanatçı ile sanatseverlerin karşılaştığı, Kemer’in kültürel buluşma mekânı. Açıldığımız günden bu yana neredeyse her ay farklı bir etkinlik yaparak Kemer’e sanatın farklı tonlarını taşıdık. Emine İspiroğulları gibi değerli sanatçıların eserlerine ev sahipliği yapmak hem bizi hem de Kemerli sanatseverleri mutlu ediyor. Tüm sanatçılarımızı kültür evimize davet ediyoruz.” Sanatın Kemer’deki İzleri İspiroğulları’nın sergisi, yalnızca bir resim seçkisi değil; Kemer’in gelişen kültür ikliminin de bir yansıması niteliğinde. Bölgedeki sanat hareketliliğinin yükselişini destekleyen bu tür etkinlikler, hem yerel sanatçıların görünürlüğünü artırıyor hem de sanatseverleri nitelikli bir üretimle buluşturuyor. Kemer Kültür Evi’nin duvarlarında yankılanan bu renkli sergi, sanatın iyileştirici ve birleştirici gücünü bir kez daha hatırlatıyor.

BÜYÜK ZİRVE ÖNCESİ BAKSİFED VE KEMİAD'DAN TEMASLAR YOĞUNLAŞTI Haber

BÜYÜK ZİRVE ÖNCESİ BAKSİFED VE KEMİAD'DAN TEMASLAR YOĞUNLAŞTI

BÜYÜK ZİRVE ÖNCESİ BAKSİFED VE KEMİAD'DAN TEMASLAR YOĞUNLAŞTI Kemer, iş dünyası ile turizmi bir araya getirecek olan önemli bir organizasyona odaklanıyor Batı Akdeniz’in hem ekonomik hem turistik potansiyelini birleştirmeyi hedefleyen 28–30 Kasım İş Dünyası Zirvesi için hazırlıklar sürerken, BAKSİFED ve KEMİAD’ın bu süreçteki protokol ziyaretleri hız kazandı. Zirve, Kemer’i yılın son çeyreğinde hem iş dünyası hem de turizm merkezi konumuna taşımaya hazırlanıyor. Yoğun Protokol Ziyaretleri Batı Akdeniz Sanayici ve İş Dünyası Federasyonu (BAKSİFED) Başkanı Mustafa Cengiz, KEMİAD Başkanı Rıza Sönmez, KEMİAD Başkan Yardımcısı Özkan Çakmak ve Kemer Belediye Meclis Üyesi Cansın Efir, Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu’nu makamında ziyaret ederek zirvenin resmi davetiyelerini sundu. Başkan Topaloğlu, zirvenin Kemer için sadece bir toplantı olmanın ötesinde, turizm sezonu sonrasında ekonomik hareketliliği sürdürme fırsatı sunduğunu belirtti. Heyet daha sonra Kemer Kaymakamı Ahmet Solmaz’ı ziyaret edip aynı daveti kendisine iletti. Solmaz, zirvenin ilçe için tanıtım, istihdam ve yatırım açısından önemli bir etkiye sahip olacağını söyledi. 600 İş İnsanı Kemer’de Buluşacak: Ekonomi ve Turizmin Merkezinde KEMİAD tarafından organize edilen ve BAKSİFED’in ev sahipliği yaptığı zirveye Türkiye’nin dört bir yanından 600 iş insanı katılacak. Üç gün sürecek bu etkinlik, turistik bir merkez olan Kemer’in iş turizmi kapasitesini de gözler önüne serecek. Zirve boyunca: Bölgenin ekonomi ve yatırım imkanları, Turizmde sürdürülebilir kalkınma, İş dünyasında yeni iş birlikleri, Dijital dönüşüm ve verimlilik, Kemer bölgesinde yatırım modelleri gibi konular ele alınacak. Ekonomi ve turizm uzmanları, yılın bu döneminde ilgili organizasyonların otel doluluk oranlarını artırdığı ve şehir ekonomisine yüksek gelirli ziyaretçileri çektiği konusunda hemfikir. Phaselis’te Tarihi ve İş Dünyası Bir Arada Zirvenin dikkat çeken bir diğer etkinliği, Phaselis Antik Kenti’nde düzenlenecek özel oturum ve açılış konuşması olacak. Bu etkinlikle hem bölgenin tarihi mirasına dikkat çekilmesi hem de iş insanlarına eşsiz bir deneyim yaşatarak Kemer’in marka değerinin artırılması hedefleniyor. Turizm uzmanlarına göre, böyle konseptli toplantılar destinasyonların yüksek profilli iş etkinlikleri için cazip hale gelmesini sağlıyor. Bölgesel Ekonomiye Çok Boyutlu Destek Kasım ayında gerçekleşecek zirvenin Kemer’de birçok sektöre birden katkıda bulunması bekleniyor. Bunlar arasında: Konaklama ve ağırlama sektörü Yeme-içme tesisleri Tur ve acente hizmetleri Yerel ticaret Kültürel ve tarihi alanların tanıtımı bulunuyor. Zirvenin ardından bazı yatırım görüşmelerinin kesinleşmesi ve Kemer’in sürdürülebilir bir merkez olarak daha fazla tercih edilmesi öngörülüyor. Kemer İçin Gelecek Vaadeden Bir Şans 28–30 Kasım 2025’te düzenlenecek etkinlik, sadece iş insanlarını bir araya getirmekle kalmayıp, Kemer’in turizm çeşitliliğini artırma, ekonomik yapısını güçlendirme ve yıl geneline yayılmış canlılık sağlama amacı taşıyan stratejik bir adım olacak. Kemer, bu organizasyonla hem iş hem de turizm sektörlerinin buluşma noktası olarak geleceğe yönelik yeni bir vizyon belirleyecek.

Kemer’de Sessiz Bir Tanık: Osmanlı Döneminden Kalan Tek Mezar ilgi ve tescil bekliyor Haber

Kemer’de Sessiz Bir Tanık: Osmanlı Döneminden Kalan Tek Mezar ilgi ve tescil bekliyor

Kemer’de Sessiz Bir Tanık: Osmanlı’ya Ait Tek Mezar İlgi ve Tescil Bekliyor Antalya’nın Kemer ilçesi, antik çağlardan Osmanlı dönemine kadar uzanan zengin bir tarihsel geçmişe sahiptir. Ancak, bu tarihsel zenginliğe rağmen Osmanlı’ya ait somut kalıntılar neredeyse yok denecek kadar azdır. Kemer Belediyesi Kültür Evi Sorumlusu ve yerel tarihçi Ramazan Kar, bu eksiklikler arasında dikkat çekici bir keşif gerçekleştirdi: Kemer ilçe merkezi Kındılçeşme mevkiinde yer alan ve Osmanlı döneminden günümüze ulaşan tek mezar. Osmanlı Sivil Mezar Geleneğinin Nadir Bir Temsili Kındılçeşme’de tespit edilen bu mezar, Osmanlı sivil mezar taşı geleneğinin özel süsleme ve hat sanatını temsil eden nadir bir örnek olarak görülüyor. Mezar taşı üzerindeki yazılar, döneme ait estetik değerlerle işlenmiş olup, ölüm, kader ve fanilik üzerine derin bir düşünce dünyasını yansıtır. Ramazan Kar, taş üzerindeki Osmanlıca yazıyı çözdüklerini ifade etti. Yazı, bir mersiye (ağıt) formatında şu dizeleri içeriyor: “Ah minel mevt Ey sanan ömür büyük devlet Aç basiret gözün oku taşım Tıfl-ı nadan u pire bakmaz hiç Zillu çerha inanma ferda şem Genc idüm ben de gömdüler hake Deme gencim benim kardeşim Beşer takatım arayıp varıp Pister-i hake arkamı virdüm Senin (yazgına) kabrime başım Bir melek çıktı, yazdı tarihim Al başıma haşrola naşım Muhammed belidi muhtumi Haseni (Haşeni) 1316” Bu dizeler, mezar sahibinin genç yaşta vefat ettiğini ve mezar taşının üzerinde kendi dilinde bir vasiyet bıraktığını göstermektedir. 1316 (Hicri) tarihi, miladi olarak 1898-1899 yıllarına karşılık gelmektedir. Bu mezar, 19. yüzyıl sonlarında Kemer’in Osmanlı yerleşimine dair en somut kanıt olarak ön plandadır. Kemer’in Osmanlı Katmanı: Dönemin Sessiz Tanığı Antalya kıyı şeridinde sıkça rastlanan Likya, Bizans ve Selçuklu kalıntılarına karşın, Osmanlı dönemi sivil mimari ya da mezar örnekleri oldukça enderdir. Kemer’de ise bu dönem, yazılı belgelerde sınırlı bir şekilde ifade edilmekte; sahada ise neredeyse hiçbir iz bulunmamaktadır. Ramazan Kar’a göre, bu mezar, “Kemer’in Osmanlı döneminde de küçük bir kıyı yerleşimi olarak var olduğunu gösteren önemli bir arkeolojik ve epigrafik bulgu” niteliğindedir. Kındılçeşme mevkii, geçmişte tarımsal ve göçmen yerleşimi özelliği taşıyan küçük bir mahalle olarak biliniyor. Bu mezar, o dönemdeki yerleşik nüfusun dini, sosyal ve sanatsal yaşamına dair bilinen tek fiziksel belge özelliği taşımaktadır. Koruma ve Tescil Çağrısı Ramazan Kar, basına yaptığı açıklamada, taşın mevcut durumunun yıpranma ve zarar görme riski taşıdığını söyledi. Doğal erozyon ve yapısal bozulmalar nedeniyle mezar taşının korunması gerektiğine dikkat çeken Kar, “Bu tahribatın önüne geçilmeli, mezar taşı koruma altına alınarak restorasyonu yapılarak gelecek nesillere aktarılmalıdır.” diye ekledi. Bu hedefle Kemer Belediyesi Kültür Evi, Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’na tescil başvurusu sürecini başlatıyor. Başvuru sonuçlandığında, mezar “Kültür varlığı” statüsü kazanarak yasal koruma altına alınmış olacak. Bir Mezar Taşının Kimlik Arayışı Osmanlı mezar taşları, sadece ölümün değil; kimliğin, ait olmanın ve kültürel hafızanın da sembolleridir. Bu mezar, Kemer’in tarih anlatısında eksik kalan bir parçayı tamamlıyor. Üzerindeki yazılar, dönemin dil ve inanç dünyasını günümüze taşımaktadır. Her ne kadar tek bir taş olsa da, Kemer’in Osmanlı döneminde varlığını kanıtlayan bir kimlik belgesi niteliğindedir. Bu yüzden, mezarın korunması, sadece arkeolojik bir gereklilik değil; aynı zamanda yerel tarih bilincinin güçlendirilmesi açısından da kilit bir adım sayılmaktadır. Sonuç: Sessiz Bir Taşın Anlattıkları Kemer, turizm ve sahilleriyle modern bir yüz sunarken, geçmişin sessiz tanıkları hala toprağın altında veya kenarında varlık göstermeye devam ediyor. Kındılçeşme’deki bu Osmanlı mezarı da bu sessiz tanıklardan biri. Ramazan Kar ve Kemer Belediyesi’nin bu girişimleri, yerel kültürel mirasın görünür hale getirilmesi ve tarihin devamlılığının korunması açısından örnek bir adım olarak değerlendiriliyor.

SELÇUKLU AV KÖŞKÜ, ÇÜRÜMEYE TERK EDİLEN MİRAS Haber

SELÇUKLU AV KÖŞKÜ, ÇÜRÜMEYE TERK EDİLEN MİRAS

Selçuklu Av Köşkü: Çürümeye Terk Edilen Miras Antalya’nın Kemer ilçesinin hemen girişinde yer alan Selçuklu Av Köşkü, Anadolu’daki yalnızca üç Selçuklu av köşkünden biri olarak büyük bir tarihsel değere sahip. 1230 – 1248 yılları arasına tarihlenen yapı, Alanya ve Kayseri’deki örneklerle birlikte bu mimari geleneğin en seçkin halkalarından biri. Ancak ne yazık ki Kemer’deki köşk, yıllardır bakımsız ve sahipsiz durumda. Bölgedeki tek Selçuklu eseri olmasının yanı sıra, Türk-İslam sanat geleneğinin Kemer’deki tek mimari örneği olan bu yapı, hem tarihî hem de estetik açıdan benzersiz. Çatısı, Selçuklu mimarisinin özgün kubbe ve geçiş tekniklerini yansıtırken; taş merdiven üzerindeki Tekelioğlu Beyliği’nin bayrağında da yer alan altıgen yıldız kabartması dikkat çekiyor. Tüm bu özellikleriyle, Kemer Selçuklu Av Köşkü yalnızca yerel değil, Anadolu mirası açısından da bir hazine. 12 Ay Turizm Söylemi, 12 Asırlık İhmal Yıllardır “Kemer’i dört mevsim yaşanabilir bir turizm destinasyonu haline getireceğiz” deniliyor. Ancak sahil otellerinin ötesine geçemeyen bu yaklaşım, bölgenin tarihsel zenginliklerini görünmez kılıyor. Selçuklu Av Köşkü, doğa yürüyüş rotalarına, tarih turlarına ve kültürel tanıtım projelerine entegre edilse, Kemer sadece yaz turizmine bağımlı kalmaz; yılın her döneminde ziyaretçi çekerdi. Ne var ki bu potansiyel değerlendirilmiyor. Duvarları dökülen, çevresi otlarla kaplı köşk, zamanın ve ilgisizliğin insafına bırakılmış durumda. Oysa tarihî miras yalnızca taşlardan ibaret değildir; geçmişle bugünü buluşturan bir bellektir. Alanya Başardı, Kemer Unuttu Oysa Alanya’daki Selçuklu Av Köşkü, geçtiğimiz yıllarda gerçekleştirilen restorasyon ve çevre düzenleme projesiyle yeniden kültürel yaşama kazandırıldı. Proje, hem mimarlık hem de turizm çevrelerinden ödül alarak örnek gösterildi. Aynı tarihsel döneme ait bu üç yapıdan biri parlatılırken, Kemer’deki örneğin çürümeye terk edilmesi, bölgede kültürel koruma anlayışının eksikliğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Bir yanda tarihin saygıyla korunduğu bir kent; diğer yanda ilgisizlikle yok olan bir miras. Kemer’deki Selçuklu Av Köşkü, sadece bir bina değil, Türk-İslam sanatının ve Selçuklu zarafetinin taşlaşmış hâlidir. Sorumlulara Açık Çağrı Turizmciler, tarihçiler ve yerel halk aynı soruyu soruyor: “Selçuklu Av Köşkü neden hâlâ turizme kazandırılmıyor?” “Kemer’in kültürel mirasına sahip çıkmak için daha ne bekleniyor?” Bu yapı, yalnızca geçmişi değil, geleceği de anlatan bir sessiz öğretmen gibi Kemer’in girişinde duruyor. Ancak o sessizlik artık bir uyarıya dönüşüyor: Tarih unutulmaz, sadece ihmali kaydeder.

İDYROS ANTİK KENTİNE OTEL MECLİS GÜNDEMİNDE Haber

İDYROS ANTİK KENTİNE OTEL MECLİS GÜNDEMİNDE

İDYROS ANTİK KENTİNE OTEL MECLİS GÜNDEMİNDE CHP’li Erdem: “Kültürel miras rant uğruna yok ediliyor” Kemer’deki İdyros Antik Kenti alanına yapılmak istenen 900 yataklı otel projesi, TBMM gündemine taşındı. CHP Antalya Milletvekili Mustafa Erdem, projeyle ilgili olarak Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ile Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi. Erdem, yaptığı açıklamada Antalya’nın doğal, tarihi ve turistik alanlarının “rant uğruna talan edildiğini” vurgulayarak, “Antalya’nın tüm güzellik ve değerleri, bu iktidar tarafından yok edilmeye çalışılıyor” dedi. “Antik kent inşaat alanına dönüşecek” CHP’li Erdem, Kemer’in son yeşil alanlarından biri olan bölgede planlanan otel projesinin, antik kentin büyük kısmını inşaat alanına dönüştüreceğini söyledi. “Bu durum, hem doğayı hem de kültürel mirasımızı büyük risk altına sokacaktır,” ifadelerini kullandı. Erdem ayrıca, Antalya halkının ve sivil toplum kuruluşlarının projeye karşı çıktığını hatırlatarak, “Süreçler bilimsel, şeffaf ve halka açık yürütülmelidir” çağrısında bulundu. Bakanlara yöneltilen sorular Milletvekili Erdem, iki bakana şu soruları yöneltti: Bu tür büyük otel projelerinde, özellikle kültür ve doğal miras alanları içinde yatırım–koruma dengesi nasıl sağlanmaktadır? İdyros Antik Kenti çevresinde yapılması planlanan otel yatırımına ilişkin resmi bir onay veya görüş var mıdır? Bölge için Koruma Amaçlı İmar Planı hazırlanmış mıdır, hazırlandıysa hangi kurum tarafından yürütülmüştür? Alanda arkeolojik kazı, sondaj, jeoradar gibi çalışmalar yapılmış mıdır? Bulgular kamuoyuyla paylaşılacak mıdır? “Antik kentin bilinmeyen alanlarının tehdit altında olduğu” iddiası bakanlık tarafından değerlendirilmiş midir? Bakanlığın, kültür ve doğal miras alanlarında yapılacak turizm yatırımlarında şeffaflık, halkın katılımı ve STK iş birliği açısından izlediği yöntemler nelerdir? Söz konusu yatırımın imar, çevre ve kültür varlıkları açısından oluşturabileceği potansiyel riskler analiz edilmiş midir? Bu risklere karşı alınan önlemler nelerdir? “Antalya’nın geleceği beton değil, tarih ve doğadır” Erdem açıklamasının sonunda, “Antalya’nın geleceği beton otellerde değil; tarih, doğa ve kültürle iç içe, sürdürülebilir turizm anlayışındadır,” diyerek yetkililere projeyi durdurma çağrısı yaptı. İstersen bu metni:

KEMER’DE HYDROS SİT ALANINA OTEL TEHDİTİ Haber

KEMER’DE HYDROS SİT ALANINA OTEL TEHDİTİ

KEMER’DE HYDROS SİT ALANINA OTEL TEHDİDİ Sivil toplum örgütleri: “İdyros Antik Kenti betonlaşmaya kurban edilemez!” Antalya’nın Kemer ilçesinde, Ayışığı Koyu ve Çalıştepe bölgesinde yer alan Idyros (Hydros) Antik Kenti, yeni bir otel projesi tehdidiyle karşı karşıya. Bölgedeki sivil toplum kuruluşları, meslek odaları ve çevre örgütleri, henüz sınırları tam olarak belirlenmemiş antik kenti tehdit eden projeye karşı ortak bir açıklama yaparak, ÇED süreci başlatılmadan ve ruhsat alınmadan yapılan tüm çalışmaların durdurulmasını talep etti. Açıklamaya göre, geçmişte “Fransız Tatil Köyü (Club Med)” olarak bilinen koyda yer alan ve 293 bin 500 metrekare büyüklüğündeki 1086 nolu orman parselinin 2068 yılına kadar kullanım hakkını alan Özak Gayrimenkul A.Ş., bölgede beş yıldızlı bir otel projesi hazırlıklarına başladı. Şirketin Nisan 2024’te araziye iş makineleriyle girmesi üzerine, yapılan kazılarda arkeolojik kalıntıların ortaya çıktığı bildirildi. “Idyros Antik Kenti sınırları belirlenmeden proje ilerletilemez” “İdyros Antik Kentine Dokunma Hareketi” tarafından yapılan ortak açıklamada, kazıların yalnızca dar bir alanda sürdürülmesinin antik kentin gerçek sınırlarını yansıtmadığı vurgulandı. Açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Idyros Antik Kenti’nin arkeolojik kazısı, Ayışığı Plajı ile eski Fransız Tatil Köyü arazisi arasında sıkışmış küçük bir alanda devam ediyor. Oysa antik kentin çok daha geniş bir yerleşim alanına sahip olduğu ve Gedelme’ye kadar uzanan bir etki alanı bulunduğu biliniyor. Kazıların bu noktada sınırlandırılması, yapılmak istenen otel projesinin önünü açmak içindir.” “Koruma planı değil, beton planı” Sivil toplum temsilcileri, 20 Ağustos 2025’te askıya çıkarılan **“Koruma Amaçlı İmar Planı”**nın, bölgeyi korumaktan uzak olduğunu belirtti. Açıklamada, planın sadece kıyı bölgesindeki birkaç kalıntıyı koruma altına alırken, Idyros Antik Kenti’nin olası yayılım alanını betonlaşmaya açık hale getirdiği ifade edildi. “Otel projesinin içinde kalan ormanlık alanlarda daha önce seramik parçaları ve tarihi kalıntılar tespit edilmiştir. Ancak bu alanlar plana dahil edilmemiştir. Bu yaklaşım, arkeolojik mirasımızı korumak yerine, sermaye baskısına teslim etmektedir.” Mustafa Ertuğrul mevzileri ve Çalıştepe bölgesi de risk altında Açıklamada ayrıca, Ayışığı Plajı’ndan Çalıştepe’ye kadar uzanan hattın, yalnızca antik kalıntılar değil, tarihi Mustafa Ertuğrul mevzilerini de kapsadığına dikkat çekildi. Bu bölgenin turizm yatırımı değil, kültürel miras alanı olarak korunması gerektiği vurgulandı. “Bu bölgede oluşturulacak bir ‘Arkeoloji Parkı’, Kemer turizmine çok katlı bir otelden katbekat fazla katkı sağlayacaktır. Yeni otellere değil, geçmişimizi koruyacak yeşil ve kültürel alanlara ihtiyacımız var.” Yasal girişim süreci başlatılıyor “İdyros Antik Kentine Dokunma Hareketi”, ÇED süreci başlatılmadan yapılan faaliyetler nedeniyle Kemer Kaymakamlığı’na şikayet başvurusu yapılacağını duyurdu. Dilekçede, ruhsatsız ve kaçak çalışma yapıldığı belirtilerek şu ifadelere yer verildi: “1086 nolu orman parselinde iş makineleriyle yapılan çalışmalar ruhsatsızdır ve yasalara aykırıdır. Alanda derhal durdurma kararı alınmalıdır.” Destek veren kuruluşlar Ortak açıklamaya destek veren kuruluşlar arasında; Antalya Kültürel Miras Derneği, Antalya Kemer Doğal Hayatı ve Çevreyi Koruma Derneği, Batı Akdeniz Otelciler ve Turizm İşletmecileri Derneği, Türkiye Ormancılar Derneği Batı Akdeniz Şubesi, Alakır-Karacaören Doğa Kültür Derneği, Temiz Çevre Derneği, Kaş Çevre ve Kültür Derneği, Finike TORAÇDER, Antalya Sanatçılar Derneği (ANSAN), Phaselis İnisiyatifi, Batı Antalya Çevre Platformu ve birçok yerel çevre oluşumu yer alıyor. Çağrı: “Kemer’in hafızasına sahip çıkalım” Basın açıklaması, şu çağrıyla son buldu: “Idyros Antik Kenti, Kemer’in hafızasıdır. Bu kentin sınırları ve tarihsel değeri tam olarak belirlenmeden hiçbir yapılaşma başlamamalıdır. Bir otel bir ağacın, bir kalıntının, bir tarihin yerini alamaz. Kemer’in doğası, tarihi ve belleği rant uğruna feda edilemez.”

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.